Kategoriler
Macworld

İştah kabartan yeni özellikler ve 10 kat daha hızlı bir CS

Elinizde tuttuğunuz bu sayı hazırlanırken yani geçen ay bilişim dünyasında birçok olay oldu. Bu olayların en çok ses getireni YouTube’a Türkiye’den erişimin mahkeme kararıyla engellenmesiydi. Ayın sonlarına doğru ise Adobe’nin atağı ve yeni sürüm programları konuşulmaya başlandı. Photoshop, Illustrator, InDesign, Acrobat gibi yazılımlar Creative Suite 3 adı altında yeni özellikleri ve güzellikleriyle kullanıcılarını beklemeye başlamak için görücüye çıktılar. Yeni özellikler dedikodu sitelerinde yer almaya başladıktan itibaren, gerek forumlarda gerekse de kullanıcı grupları arasında programa sahip olmak için bekleyen ve ekmeğini bu programların sonuna kadar hakkını vererek çıkaran kişilerin iştahını kabartmaya başladı. Programların yeni özellikleri ve geniş bilgilerini ilerleyen sayılarımızda bulabileceğinizin müjdesini şimdiden verelim. Dergimiz yayına hazırlandığı sırada henüz bir netlik kazanmadığı için detaylı bilgileri bu sayımızda bulamayacaksınız.

Kategoriler
PC World

Oyun oynayamıyor musunuz?

Bu dergiyi şu anda elinizde tuttuğunuza göre; büyük bir ihtimalle bir bilgisayar sahibisinizdir. Ya da yeni bir bilgisayar sahibi adayı da olabilirsiniz. Hangi durumda olursanız olun, sahip olduğunuz ya da sahip olacağınız bilgisayarda büyük bir ihtimalle oyun da oynayacaksınız. Ancak genelde bilgisayar alınırken o zamanın teknolojisi ya da o zamanki bütçeye göre yatırım yapıldığı için bazı donanım bileşenlerinden ödün verilebiliyor. Hal böyle olunca ilerleyen zamana ve gelişen teknolojiye ayak uydurmakta genellikle zorlanıldığı tecrübelerimizle sabit.

Şu anda bilgisayar sahibi ya da bir yenisini almak üzere olan okurlarımıza, grafik kartları konusunda tüm deneyimlerimizi aktararak piyasada yer alan tam 66 adet grafik kartını, PC World Test Merkezinde geçtiğimiz ay misafir ettik. Misafir olanlar sadece grafik kartları değildi tabii ki… Pamir ve Levent de grafik kartlarıyla birlikte Test Merkezimizde kamp kurdular. Kendilerine verdikleri söz (buna inatlaşma da denebilir) neticesinde testi bitirmeden ofisten dışarı çıkmayacaklarını söyleseler de uzun bir zaman aynı evde yaşayan BBG yarışmacıları gibi oldular. Ekibin diğer üyelerinin sabahları getirdikleri poğaça ve simit takviyesi ise testin sonuçlanmasında oldukça büyük bir rol oynadı desek yalan olmaz.

Geceli gündüzlü bu çalışmanın sonuçlarını ilerleyen sayfalarda görebilirsiniz: Bilgisayarınızda grafik kartının sınırlarını sonuna kadar zorlayacak işlerde kullanmak üzere (mesela oyunlar, CAD/CAM uygulamaları ya da video işleme gibi), olmazsa olmaz ve paraya kıyıp alınacak grafik kartını seçmenize yardımcı olacak çok değerli bilgiler bulacaksınız. Testin sonunda yer alan tablo ise kartları birbiriyle karşılaştırmanızda yardımcı olacaktır. Ayrıca bu ayki DVD’miz içerisinde yer alan, editörlerimizin de test aşamasında kullandığı programlardan birisi olan 3D Mark test programını bulabilirsiniz. Bu yazılımı kullanarak siz de kendi grafik kartınızı test edebilir, aldığınız puanı dosya konumuzda yer alan diğer kartlar ile kolayca karşılaştırarak kıyaslayabilirsiniz.

Malum olunduğu üzere bu ayın 14. günü “Sevgililer Günü”. Eğer bir sevgiliniz varsa sorun yok. O güne kadar aranızda bir sorun çıkmaz bir ayrılık yaşanmazsa birlikte mutlu bir gün ya da gece geçirebilirsiniz. Tabii bir de madalyonun diğer tarafı var. Ya bir sevgiliniz yoksa… Derginiz PC World bu durumla daha fazla ilgilenerek neredeyse göbekten bağlı kaldığımız interneti kullanarak bir sevgilinin nasıl edinilebileceği üzerinde durdu. Arkadaşlık siteleri hakkında Kıvanç’ın hazırladığı makaleyi, sadece sevgili değil, bir arkadaş ya da dost arayanların da ilgiyle okuyacağını düşünüyorum.

HDTV’leri bilgisayar marketlerde, beyaz eşya satan mağazalarda mutlaka görüyorsunuzdur. CES 2007’den gelen izlenimlerin de desteklediği ve tahminlere göre bu yıl HDTV’ler geçen yıla göre çok daha revaçta olacak. Biz de HD konusunda kafalardaki soruları silmek için böyle bir dosya konusu hazırladık. HD yayınların yanında HD ses ve bilgisayardan HD yayınların nasıl izleneceğini de bu yazımız içerisinde bulabilirsiniz. Uydular işin içine girince uydudan download konusunu da size bonus bir dosya konusu olarak sunuyoruz. Bir dijital TV kartına sahipseniz neden uydulardan yapılan download’lardan siz de nasiplenmiyorsunuz?

Son olarak Office 2007 ile ilgili inceleme tarzındaki dosya konumuzdan esinlenerek yazdıklarımızı denemek isteyeceğinizi düşünerek bu ayki DVD’miz içerisinde sizlere 60 günlük kullanımın imkanı sağlayan Office 2007 Professional’ı sunuyoruz. Konu hakkında detayları ise Office 2007 dosya konumuz içerisinde bulabilirsiniz.

Kategoriler
PC World

Rüya sonunda gerçek mi oluyor?

Son birkaç aydır PC World ofisinde editör arkadaşlarla en çok konuştuğumuz ve tartıştığımız konuların başında “Vista” geliyor. Özellikle dergi bittikten sonra yeni bir sayı için yaptığımız yazı işleri toplantıları tam bir teknoloji muhabbeti havasında geçiyor. Tabii haliyle içerikle ilgili bir şeyler konuşmaya pek bir vakit kalmıyor. Öğlen yemekleri, ayaküstü sohbetlerinde sohbet ne olursa olsun sonuçta gelinen ortak konu tabii ki; Vista. Kendi içimizde bile, “ne olacak?”, “ne yapacağız?” gibi konularda hararetli tartışmalar yaşıyoruz. Bu konuda yazılımcılar ayrı, donanımcılar ayrı düşünüyor. Herkes kendi uzmanlık alanına göre durumu değerlendirip ne yapacağına karar vermeye çalışıyor. Ya da daha doğrusu bir türlü karar veremiyor. Kıvanç, ilk beta’sı çıktığından beri ofisteki bilgisayarında Vista’yı kullanıyor ve yazılarını Office 2007 üzerinde yazıyor. Ben ise kararımı çoktan verdim. Hiç düşünmeden eski dost XP’ye bir daha geri dönmemek üzere güle güle deyip Vista kullanmaya başlayacağım.

İnternetteki forumlarda da bu konuda ateşli tartışmaların yaşandığına rastlamışsınızdır. Takip ettiğim sitelerde, bloglarda ya da forumlarda da durum aynı bizim ofisteki gibi. Kimse ne yapacağına bir türlü karar veremiyor.

Hakkında “özellikleri kopya ya da taklit” dense de, aslında bu söylenenlere çok da kulak asmamak, özellikleri ve yenilikleri hakkıyla kullanmak gerekiyor. Birçok bilgisayar kullanıcısı bu yeni özelliklerin görsel kısmını çok fazla kullanamayacak olsa da Vista kullanmanın ayrı bir güzelliği olacaktır. Gerekli donanım yükseltmesi sonrasında ise Aero arabirimin tüm “şeffaflığını” geç de olsa doyasıya yaşamanın tadını çıkaracak kullanıcı sayısı bir hayli fazla olacaktır diye düşünüyorum.

İkinci Yılın Yeni Sayısı

Yeni yılın ilk sayısında kapak konusunu Ocak ayı sonunda çıkması beklenen Vista’ya ayırdık. “Vista Hakkında Merak Edilenler” başlığını attığımız yazımızda kullanıcıların bu büyük terfi öncesi akıllarına takılan konuların çözümleri üzerinde durduk. Ayrıca konu içerisinde yer alan soru ve cevaplardan bazıları, sizin de aklınıza mutlaka takılmıştır. Terfi öncesi bu yazımızı merakla okuyacağınızı düşünüyorum.

Bu ay ofisteki her editörün masası üzerinde yer alan kalabalığa bir de büyük kulaklıklar dahil oldu. İlerleyen sayfalarda okuyacağız 5.1 destekli bu kulaklıklar, ev ortamında sinema tadını doyasıya yaşamanıza oldukça yardımcı oluyor.

İlginizi çekeceğini düşündüğüm konulardan bir diğeri de LCD televizyonlar. Son zamanların moda teknolojisi olarak nitelendirilen LCD TV’lerden birisine sahip olmadan önce bilmeniz gereken teknik terimleri ve satın alma işlemi öncesi “satıcılarla aynı dili konuşmak” için gerekli detayları Levent kaleme aldı. Pamir’in hazırladığı dijital TV kartı testi ise bilgisayardan ya da yeni alacağınız bir LCD TV’den uydu yayınlarını izlemeniz için hangi kartı kullanmanız gerektiği üzerine…

Yeni yılda PC World’ü ve PC World Online’ı sıkı bir şekilde takip etmenizi öneririm. Çünkü bizler yeni fikirlerle doluyuz ve yeni projelerimizi çok yakında göreceksiniz. Öncelikli olarak PC World Online foruma üye olmak ve bilgi paylaşımına katkıda bulunarak bu karnavala siz de katılabilirsiniz.

Kategoriler
Macworld

Ön yargılı olmayın, dijital yaşam tarzıyla tanışın

Bundan tam bir sene önce, bilişim sektörünü yakından takip edenlerin de bildiği gibi, Macworld dergisinin ofisinde ciddi bir hareketlilik yaşandı. Derginin bağlı bulunduğu Dünya Yayıncılık, bünyesine üç tane daha bilişim dergisi kattı. 1999 yılından buyana Dünya Yayıncılık bünyesinde çıkan Macworld dergisi yeni kardeşlere kavuşunca yeni çalışma arkadaşları ile bilişim grubu oldukça büyüdü.

Şirket, bilişim yayınları konusunda uzun süren tecrübelerinin ardından yaptığı bu ataklarla isminden çok bahsettirir oldu. Dört adet farklı konu ve içeriğe sahip bilişim dergisi her yayıncılık şirketinin yapabileceği kolay bir şey değildi sonuçta. Ancak ekibin güçlü ve istekli olması olası sorunların daha çıkmadan yok edilmesine yetiyordu. Bünyede bu kadar çok bilgisayar dergisi ve bilgisayar meraklısı eleman olunca kafalardan çıkan ses sayısı da otomatik olarak artıyor. Uç noktadaki markacılar çok sıkı bir şekilde birbirleriyle tartışmaya girerken nedense orta yok bulmak için bir çaba arayışında bile bulunmuyorlar.

Kategoriler
PC World

Güvenliği elden bırakmayın!

E-posta günümüzün iletişim standartları arasında üst sıralarda yer alıyor. Çoğu bilgisayar kullanıcısı en az bir e-posta hesabına sahipken, bazılarımız abartıp birden fazla hesabı idare etmek için çeşit çeşit istemci kullanabiliyor. Fakat yararları saymakla bitmeyen e-posta’nın zararları da oldukça fazla.

Bir kere yaşantınızın büyük bir bölümünü e-posta iletişimine ayırıyorsanız oldukça dikkatli olmalısınız. Çünkü e-posta hesabınıza gelen herhangi bir mesaj “zararlı bir içeriğe” sahip olabilir. Buradaki zararlı içerikten kastım virüs ya da trojan benzeri bir programcık değil. Gelen e-postanın içeriğinden bahsediyorum. Her ne kadar işe yarar içerikler ulaşıyor olsa da bir o kadar işe yaramayan e-postalar da mutlaka alıyorsunuzdur. Özellikle son zamanların popüler e-posta sahtekarlık yöntemlerinden birisi olan phishing’lere dikkat etmeniz gerekiyor. Özellikle dalgın bir anınızda bankanızdan gelmiş gibi görünen, oldukça güven verici bir dil ve içerik kullanılarak hazırlanmış bu e-postalara birçok kullanıcının kurban gittiğini zaman zaman dergi ve gazetelerde mutlaka okuyorsunuzdur.

Kategoriler
Macworld

Türkçe iTunes’a merhaba

Apple’ın donanım başarısı tartışılmaz. Bilgisayar sektörüyle az çok ilgisi olan herkes bu konuda bir yorum yapabilir. Bu yorumlar muhtemelen olumlu yönde olacaktır; çünkü Apple’ın bu konuda pek kusuru olduğunu söyleyemeyiz. Donanım konusundaki başarısı kadar yazılımda da oldukça iyi olduğu, programları kullanan kullanıcıların ortak görüşü. Kendi donanımları ile uyumlu çalışan yazılımların yanında başka işletim sistemi için olan sürümlerini de yayınlaması, bu yazılımın farklı platformlarda çok daha fazla kişi tarafından kullanılmasını sağlıyor.

Yazılım konusunda en çok tercih edilen ve akıllara ilk gelen uygulama tabii ki iTunes. Hem Mac hem de PC sürümleri oldukça fazla bilgisayar kullanıcısı tarafından tercih ediliyor. Bilgisayar kullanıcısı diyorum çünkü iPod kullanıcıları zaten iTunes kullanıyorlar ancak iPod sahibi olmadan da iTunes kullanan birçok bilgisayar kullanıcısı olduğu biliniyor. Bu kişiler bilgisayarlarında müzik dinleyebilecekleri harika bir “jukebox”a sahipler. iPod sahiplerinden tek farkları ise şarkılarını senkronize edememeleri…

Kategoriler
GamePro

Emülatörde oyunun tadı

Ay içerisinde birçok okuyucumuzdan çeşitli konularla ilgili olarak onlarca e-posta alıyoruz, şahsen kendim de alıyorum. Gelen bu e-postaların birçoğu dergi ya da DVD içeriği ile ilgili. Olumlu görüşlerin yanında olumsuz görüşler çok daha fazla. Çünkü insanoğlu beğendiğimizi değil, beğenmediğimiz yönleri söylemeyi daha çok seviyoruz. Onun için de okurlarımızdan gelen e-postalara her zaman önem veriyoruz ve kendilerine de neden bu şekilde olduğunun yanıtını veriyoruz.

Geçen ayın başlarında bir okurumuzdan gelen e-posta ve arkasından bizim yanıtlarımız oldukça ilginçti. Bütün yazışmayı değil ancak işin özünü ve sonuçta vardığı noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. (Bundan amacım okuyucuyu yermek ya da bizimle nasıl böyle bir yazışma yapabilir demek değil, aksine okuyucularımızın her türlü görüşüne saygı duyduğumuzu belirtmek içindir.)

Kategoriler
GamePro

Büyük günü bekleyen bizler

Oyun dergisinde çalışmanın birçok artısı vardır. Eksisi de vardır ama artılar çok daha fazla ve ben, özellikle bununla ilgileniyorum. Birçok okurumuz ya da eş dost bize; “oyun oynayarak para kazanıyorsunuz” diyorlar. Editör arkadaşlarım bu durumu önceki yazılarında, ofisteki diğer dergilerdeki çalışma arkadaşlarımızın nasıl gözlerle baktığını anlatmışlardı. Genel olarak yapılan iş oyun oynamak olabilir ama bu işin de sıkıntıları yok değil. Sonuçta yaptığımız iş yayıncılık yani dergi hazırlamak olduğu için bazı kurallara uymak zorundayız. Bu durum yapılan işin “profesyonellik” kısmı. Bir de eğlence kısmı var ki sormayın.

Bir kere yaptığımız iş oldukça eğlenceli. Ekip içerisinde neşeli insanlar olduğundan “çıban” gibi duran kimse yok. Herkes işini iyi biliyor ve sizlere en iyi dergiyi hazırlamak için gerekirse sabahlara kadar oyun oynuyor (yanlış anlaşılmasın; işimiz oyun ya, o bakımdan). Tüm bunlardan sonra matbaadan gelen ilk dergiler ofis içerisinde kapış kapış gidiyor. Basılmış olan bu yeni sayı insanı çocuğu olmuş kadar sevindiriyor. İşte bütün herşey bu aşamadan sonra başlıyor.

Kategoriler
BYTE

Bazen oldukça fazla abartıyoruz

Biz Türklerden bahsedeceğim bu ayki yazımda… Ancak bu sefer konu tabii ki Türklerin teknolojiyi keşfedince yaptıklarından bir kesit. Bir şeyi bulduk mu suyunu çıkarırız. Hele ki birisi bize herhangi bir sebepten ötürü mahkumsa, of anam of yandı ki ne yandı.

Her zaman gezindiğim sitelerden birinde bazı linklere rastladım. Web tarayıcının yeni sekmesinde açtım ve bu sitedeki işim bitince o sitelerde ilgilenecektim nasılsa. İlk açtığım site, otomatik olarak buton oluşturmaya yarıyordu. Web adresi www.buttonator.com. Siteyi ziyaret ettim. Gerçekten oldukça hoş hazırlanmış, iyi bir düşünceye sahip. Photoshop ya da Fireworks’ü açmadan hazır buton örneklerini kullanarak kendinize ait butonu birkaç dakika içerisinde hazırlayabiliyorsunuz.

Kategoriler
BYTE

Times’dan Joomla’ya

Web o kadar hızlı gelişip büyüyor ki biz bile bazen hızına yetişemiyoruz. Bundan 10-12 sene önce ilk kişisel sitelerimizi yaptığımızda Times New Roman fontuna sahip metinlerin alt alta yazılması ile oluşuyordu. Bu sitelerde renk bile kullanmıyorduk desek yalan olmaz.

Ancak günümüze geldiğimizde bu türlü sitelerin artık yer almadığı görülüyor. Günümüzde site kavramı biraz daha farklılaşmaya başladı. Bir dönem herkes portal sahibi olmaya çalışıyordu. Başka sitelerden alınan “aynı” bilgilere birçok sitede karşılaşıyordunuz. Şu anda bu durum forum sitelerine kaydı. Dergimize site tanıtımı için gelen e-postaların yüzde 70-80 gibisi forum sitelerinden oluşuyor. İçeriği dolu ya da boş bir forum sitesi sitenin ilk ana sayfası olmuş. Olmalı mıdır olmamalı mıdır ayrı bir konu, tartışılır.

Bir de blog’lar var. Blog; günlük olarak dilimize çevrilebilir. Kişisel görüşler, bir fikir hakkında düşüncelerini kendi sitesi aracılığıyla duyuran insanlar çok olmasa da var.