Kategoriler
BYTE

Her Mac’çinin rüyası

Macintosh’ların bir aslan parçası olduğunu kabul ediyorum. Hemen hemen her bilgisayar kullanıcısının gönlünde Mac kullanmak ve Macintosh kullanıcısı olma arzusu yatar. Kişileri bu duruma iten sebep, Apple’ın üstün mühendislik hizmeti göstermesi sonucu ortaya çıkan, tasarım harikası ürünler. Evet, Mac’ler tasarım olarak da birçok ödülün sahibiler ve dolayısıyla kullanıcıları da böyle bir ürüne sahip oldukları için kendilerini her zaman farklı görüyorlar.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de Mac kullanmak “bir farklılık” olarak görülüyor. Bu oldukça kabul edilebilir bir durum. Ancak ülkemiz, diğer ülkeler ve özellikle Amerika kadar şanslı değil. Gayri safi milli hasılanın az olması yine aynı şekilde, asgari ücretin de oldukça alt seviyelerde olması gibi herkesin bildiği ekonomik ve iktisadi konulara hiç girmeyeceğim. Çünkü ülkemizde bu tür ürünleri almak için biraz daha fazla yastık altında birikmiş paranız olmak zorunda. Biz, kabul ediyorum ki, Amerikan vatandaşları kadar şanslı değiliz. Ancak ülkemizde Apple ürünleri satan Apple IMC Türkiye’yi de -eski yönetimlerinin aksine- uyguladıkları fiyat politikalarından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Durum böyle olunca, iyi bir bilgisayar kullanmak isteyen herkes seçenekleri arasında Mac’i de düşünebiliyor.

Kategoriler
GamePro

Oyun oynamanın dayanılmaz hafifliği

Elinizde tuttuğunuz bu dergi yayına hazırlanırken, yani geçtiğimiz ay dergi ofiste benim gibi birçok bilgisayar kullanıcısının rüyaları süsleyen bir duruma şahit olmakla kalmadım, olayı doğrudan yaşadım.

Hangi işletim sistemini, hangi bilgisayarı, hangi modeli kullanırsa kullansın; bir bilgisayar kullanıcısının en büyük arzusu bilgisayarında oyun oynamaktır. Ama bazı bilgisayar kullanıcıları vardır ki bilgisayarlarında istedikleri oyunları oynayamazlar. Farklı model ve tipteki bilgisayarın, kullanım yaygınlığına bağlı olarak oyun yapımcısı firmalar bu sistemlere destek vermez duruma gelirler. Haliyle bu sisteme sahip olan bilgisayar kullanıcıları da yeni oyunlardan mahkum olurlar.

Kategoriler
BYTE

Her yere “tık”lamayın

Bazı insanlar dillerine sahip olamadıkları için yargılanırlar. Bazıları ise ellerine sahip olamadıkları için… Ama bazıları var ki onlar da “tık”lama suçlusudur. Şimdi, bu tıklama suçlusu ne demek? Günlük bilgisayar kullanımında bilgisayarda karşılaşılan birçok soru pencerelerinde “Evet” ya da “Hayır” gibi seçenekler yer alır. Bazen seçenekler “OK” gibi tekte olabilir. Özellikle internette sitelerde gezinirken bazen karşınıza birden bire soru soran pencereler açılır. Ben hiç görmedim ki bu yazıları okuyupta doğru olanı seçeneği işaretleyenini? Sanki bildiği bir şey gelmiş gibi hiç okumadan varsa “Evet” seçeneği yoksa “OK” seçeneğini rastgele olarak doğrudan tıklıyor. İşte bu tür kişiler “tık”lama suçlusu.

Ne var ki bu işte, sorulan soruya bir yanıt veriliyor diyebilirsiniz ancak kazın görünen bacağı hiçte böyle değil. Bu olayı söyle örnekleyelim: Diyelim ki bir arama sitesinde arama yaptınız. Herhangi bir konuda aklınıza takılan konu hakkında fikir edinmek için arama sonuçları listesinde size uygun olan bir sonuç sayfasına giderek bilgileri okumak ya da o sitenin hizmetinden faydalanmak istiyorsunuz.

Kategoriler
BYTE

Eğlencenin “yeni” merkezi

Bir CeBIT Bilişim fuarını daha geride bıraktık. Fuar ziyaretçileri, bu yıl en çok Microsoft standını ya da daha doğru bir ifade ile Microsoft Salonu’nu çok merak ettiler. Fuarı ziyaret edemeyen okurlarımıza neden Microsoft Salonu dendiği hakkında kısa bir bilgi verelim:

Microsoft bu yılki CeBIT Bilişim fuarına bir ilk yaparak 70 iş ortağı ile beraber 2.048 m2’lik bir alanda yer aldı. Bu salonu gezenler Microsoft’un yeni teknolojileri ile tanışıp, çeşitli başarı hikayeleri ile karşılaştılar.

Microsoft Salonu’nu gezen ziyaretçiler burada, merakla beklenen; Windows XP ailesinin yeni ürünü olan Windows XP Media Center Edition 2005 ile tanışma fırsatı buldular. Salon içerisindeki 8 demo standında ziyaretçiler bu yeni nesil sistemi istedikleri gibi kullanıp, test ettiler.

Kategoriler
BYTE

Alternatifi varken neden varsayılanı kullanayım?

“Neyin?” sorusu, bu başlığın arkasından gelebilecek en mantıklı sorudur. Ama köşemizin ismine bakarsanız cevabın ne olduğunu anlayacaksınız… Tabii ki yazılımların. Bir yazılım düşünün; kendi yeteneklerinde oldukça başarılı. Ama size göre bazı eksikleri var, belki de geliştirilmesi gerekiyor. Aynı türde başka bir yazılım daha gördünüz diyelim ve ondaki artılar her zaman kullandığınızdakinden çok daha fazla… Peki hangisini kullanmak daha mantıklı? Elbette özelliği fazla olanın katma değeri daha fazla olacaktır. Düz mantık ya da olması gereken şekliyle bu durum bu. Ama çoğu bilgisayar kullanıcısı bu şekilde düşünmüyor. “Ne yapacağım ben onu?” ya da “aman, aynı işi görüyor işte!” mantığı ile bir yaklaşım sergiliyorlar. Ön yargılı davranış sergilendiği için de sonuçta zararlı olanlar yine kendileri oluyor. Hemen hemen herkesin etrafında bu türe örnek insanlar mevcuttur ve onlar hep bu türdeki az özellikli yazılımları kullanmaya devam ederler.