Ocak ayının 30’u, bir kısım bilgisayar kullanıcısı için milat sayılabilir. Uzun süren bir bekleyişin ardından nihayet istediklerine kavuşan insanlar kendilerini şanslı olarak görüyorlar.
Bildiğiniz gibi geçen ayın başında Vista’nın satışa çıkması ile yıllardır bekleyen birçok kullanıcı Vista kullanmak ve Vista’nın keyfini çıkarmak için kullandıkları işletim sistemlerini hemen terfi ettirdiler. Bir kısım kullanıcı ise hiçbir düzenlerini bozmadan sanki yeni bir şey olmamış gibi hayatlarına rutin bir şekilde devam ederek bilgisayarlarını XP üzerinde koşturmaya devam ettiler. Bizim Niso da bu şekilde düşünenlerden… İlerleyen sayfalardaki makalesinde de bahsettiği gibi “Yeni bir işletim sistemine geçmenin altın kuralı, ilk servis paketi çıkana kadar beklemektir.” ifadesi Niso gibi düşünen kullanıcıların ortak sloganı olmuş durumda…
Genel olarak Niso ve onun gibi düşünenlerle aynı fikirdeyim diyebilirim ancak Vista için bu kural ne kadar geçerli onu tartışmak gerekiyor. Windows XP özellikle ikinci hizmet paketinden sonra oldukça “stabil” bir konuma geldiğini düşünüyorum. Lisanslı bir şekilde XP kullananlar güncellemelerini periyodik olarak yaptıkları için bir sıkıntıları yok. Ancak XP’leri korsan olanlar tabii ki her şekilde şikayetçi olacak; kurtçuk, böcek, örümcek gibi şeylerle sürekli olarak boğuşacaklar.
Microsoft stabil XP’de yakaladığı “güveni” Vista’da sürdürecektir diye tahmin ediyorum. İnternetteki kullanıcı forumlarındaki tartışmalardan da takip ettiğim kadarıyla yalnız değilmişim. Benim gibi düşünen insanlar olduğu gibi Niso gibi düşünenler, önceki deneyimlerinden edindikleri tecrübelere göre şimdilik terfi etmeyi düşünmüyorlar.
PC World Online’da da bu konuda bir anket yaptık. Anket sonucunda “Henüz erken olduğunu düşünüyorum” ile “Pahalı olduğu için ilgilenmiyorum” seçenekleri en fazla oyu almış durumda. Genel olarak PC World Online ziyaretçileri de şimdilik Vista terfisi düşünmüyor diyebiliriz.
Sonuçta er ya da geç Vista kullanacağız. Kimi teknoloji yazarlarına göre kullanımı zor olsa da bence Vista’ya terfi etmek için daha fazla beklemeye gerek yok. İsimleri değişmiş olsa da her şey XP’ye benzer tarza konumlandırılmış. 15 dakika gibi bir sürede yeni yerlerine alışılıyor.
Bu ayki dergiden ilginizi çekeceğini düşündüğüm konuların başında Vista ve Crack konusundan sonra, Levent’in hazırladığı projeksiyon testine mutlaka göz atmanızı öneriyorum. Vista ve Crack konusunda köşemde bahsetmek istemiyorum; sürprizi bozulmasın. Ancak sinema perdesinde film izlemek herkesin hayali. Levent geçen ay boyunca her projeksiyon cihazını Test Merkezi’nde tek tek kurarak test adına çeşitli aktivitelerde bulundu. Her ne kadar kendisi bu duruma iş dese de görünen durum öyle değildi. Çünkü herkes harıl harıl çalışırken o sürekli Lost, Prison Break ve Supernatural dizileri hakkında kritikler yapıyordu. Ofis halkı evlerine giderken; Levent, işim var diyerek ofiste kalmasını test işlemi bitince anladık. Projeksiyon cihazları ile bu kadar haşır neşir olunca tadından yenmeyecek bir testi ortaya çıktı. Ofis ve şirket çalışanlarından evlerine bu cihazlardan almak isteyenler bile oldu.
Ayrıca son olarak bu ay yeni başlattığımız abonelik kampanyamızı hatırlatmak istiyorum. USB bellek herkesin ihtiyacı. Bir zamanlar 32 ya da 64 MB kapasiteye sahip olanları kullanırken şimdiler GB sınırı aşılıyor. Biz de dergimize bir yıllık abone olan okuyucularımıza hiçbir fiyat artışı yapmadan 12 sayı dergi fiyatına aboneliğin yanında 1 GB kapasiteli USB bellek hediye ediyoruz. Eğer sizin de her cebe sığacak, depolama alanı büyük bir yedekleme birimine ihtiyacınız varsa bu fırsatı kaçırmamanızı öneririm.