Kategoriler
Genel

OK neyin kısaltılmasıdır?

Bununla ilgili en popüler teori ‘all correct’in (herşey yolunda) kasıtlı olarak ‘oll korreckt’ biçiminde yanlış yazılması ve buradan yapılan kısaltma olduğu yönündedir. OK, gülünç olması için sözcüklerin yanlış yazılmasının moda olduğu 1840’larda Boston gazetelerinde popüler oldu. Bununla ilgili bir efsane de OK sözcüğünün New York’lu demokratların adayları Martin Van Burten’in takma adı olan Old Kinderhook’un kısaltılmasıyla bu sözcüğü kullandıkları yönündedir.

Kaynak: Aylık popüler bilim dergisi Focus – ntvmsnbc.com

Kategoriler
Genel

Ankaralı simitçi ve veritabanı

Bir blogda gördüğüm yazıyı paylaşmak isterim.

Son bir yıldır öğle yemeklerini dışarıda yemek durumunda kaldığımızdan işyerinden iki ağabeyimle Tunalı civarlarında yemeğimizi yiyor ve öğleden sonrası için de Tunalı Pasajı karşısındaki köşeden simit alıyoruz.
Yaklaşık on-on beş gündür tezgahın başka birisi tarafından işletildiğini fark etmiştim. Dün bu sefer simidi ben alacağım diyerek, tezgaha gittiğimde simitçi ortalıkta görünmüyordu. Ben de her tezgahın başında simitçi olmadığında, Türklerin yaptığı refleks ile tezgahın camını açacak ve parayı koyarak iki tane simit alacaktım. Öyle de yaptım tezgahın sürgülü camını açtım 1 YTL’ yi rafa koydum ve tam simitleri alacaktım ki, orada üstüne el yazısıyla bir şeyler yazılmış, müsvedde kağıtları gördüm.
Beni iyi tanıyanlar ne kadar meraklı olduğumu bilirler; “Yahu bu da nedir, ne yazmış bu adam acaba, bir bakayım,” dedim:
8:10 – 2
8:15 – 1
8.21 – 1
8.22 – 2
Anlayacağınız bu listede öğleye kadar hangi dakikada kaç simit satıldığı yazıyordu. Sonra bu listenin altına 13:55 – 2 yazıp, ne yazdığıma dikkat etsin diye 2′nin üstüne bir de yıldız koydum ve simitleri aldım. Veritabanı tutmaya bayılırım. “Allahım adamdaki bilince bak, veritabanı tutuyor!” dedim. Ama emin değildim. Belki de belediye böyle bir şeyler istemiştir falan… dedim. Neyse uzatmayayım, bugün yine aynı simitçiye uğradım, bu sefer oradaydı. Nasılsın, iyi misin, hoşbeşinden sonra” 13:55 simitlerini toplama ekledin mi?” diye sorunca:

– “Abi sen miydin o?” diye gülümsemeye başladı.
– “Neden böyle bir liste tutuyorsun?” diye sordum, “Belediye mi istiyor?”
– ” Yok abi, ben 15 gün önce aldım bu tezgahın işletmesini, henüz yabancısıyım müşterinin dedi.

Bunları dakika dakika yazıyorum, hangi saatlerde müşteri yığılıyorsa, ona göre sıcak simit getireceğim, o gün sabahın simidi akşama kaldı, utandım müşteriden” dieyince ellerine sarılıp öpmek geldi içimden.
Yaa işte böyle… İster CRM (Customer Related Management) deyin, ister PR (Public Relation), isterseniz de Market Research… Zekâ, işine saygı, kâr arttırma bilinci… Hepsinin sonucunda yaratılan gerçek katma değer ve farklılaşarak rakiplerinden ayrılma… Bunları öğretmek için yıllarca insanları yüksek ücretli okullarda okutuyorlar. Sonuç ” veritabancı simitçinin ” yanından bile geçemeyecek olanlar bakın her yerde yüksek maaşlar alıp, endam gösteriyorlar.
Levent Hacıyusufoğlu

Yazı kaynak

Kategoriler
Macworld

Yan ürünler artık hayal değil…

Dergimizi uzun yıllardır takip edenler bilirler… Kendi içeriğimizin yanında yurt dışı içeriğini de zaman zaman okuyucularımıza sunuyoruz. Türkiye’de bulunmamasına rağmen bir ürün hakkındaki bilgileri de dergide yazıyoruz. Elimizdeki kaynak Macworld Amerika baskısı… Amerika’daki editör arkadaşlarımız bizlerden daha şanslılar. Teknoloji konusundaki artıları tabii ki yaptıkları işe de yansıyor.

Biz de bu editör arkadaşlarımızın ellerine geçmiş olan, inceledikleri ürünleri dergimizde sizlerle paylaşıyoruz. Biliyoruz ki bu ürün Türkiye’ye oldukça uzun bir zaman sonra gelecek -ya da hiç gelmeyecek-, bizim okuyucumuz bu ürünü beğenirse Türkiye’ye gelirse çok geç sahip olabilecek. Ancak biz yine de bu ürünleri okuyucularımızla tanıştırmaktan geri kalmıyoruz. Türkiye’de olan biten, satılan ürünlerin yanında, yurt dışında da neler olduğunu öğrenmek onların en doğal hakkı.

Kategoriler
Internet

GittiGidiyor.com satıldı

GittiGidiyor ve eBay

 Şubat 2001’den beri hayatımızda olan ve birçok kullanıcı tarafından gerek ikinci el gerekse sıfır ürünlerin satışının gerçekleştiği GittiGidiyor.com sitesine Amerikalı ünlü alışveriş sitesi eBay ile ortak oldu. Şirketin ne kadarının satıldığı ve ne kadar paraya satıldığı henüz açıklanmadı. Aldıkları para ve ortaklıkları bir yana, bu ortaklığın biz Türk kullanıcılarına fayda getirmesini diliyorum. eBay’den satılan bir ürünü Türkiye’den alacak olabilirsek işte ortaklığın bize faydasını o zaman görmüş oluruz. Umarız bu durum için gerekli engeller aşılır ve eBay’in sitelerinden alışveriş yapar duruma geliriz.

Bu konu ile ilgili olarak GittiGidiyor.com sitesinden yapılan açıklama şu şekilde:

Kategoriler
Donanım

Binlerce kitap yanımda

UBIT tarafından üretilen ve elektronik mürekkep teknolojisine sahip e-book okuyucu bir devrim yaratıyor. Ortalama bir kitap boyutunda ve çok daha ince birgörüntüye sahip cihaz 800×600 piksel ekrana ve 4 seviyeli gri tonlamaya sahip. Beraberinde gelen 1 GB’lık SD hafıza karı içerisindeki kendi formatındaki belgeleri e-kağıt ekranında gösterebiliyor.

walkbook

Tek bir şarj ile yaklaşık 9 bin sayfa kitap okunabiliyor. Sayının bu kadar fazla olmasına sebep olan şey cihazın sadece sayfalar arası geçiş yaparken enerji harcamasından kaynaklanması. Haliyle cihaz üzerinde de bir açma kapama tuşu yer almıyor. Çünkü ekranda biryazı varken enerji kullanımı hiç yok. Yani ekranda bir yazı varken görüntü yıllarca ekran kalabiliyor.

Kategoriler
BYTE

Paylaşımın dayanılmaz hafifliği

Herkes ne kadar paylaşımcı öyle değil mi forumlarda? Herkes birbirine yardım ediyor, birisinin bir programa mı ihtiyacı var bir başkası hemen atar ortak alana; “al bakalım kardeş” nidaları eşliğinde…

Aslında paylaşmak gerçekten güzel bir şey… Hatta internette en çok dolaşan laflardan da birisidir: “Bilgi paylaştıkça artar”.

Biz Türkler çok yardımseverizdir. Şimdi halen var mı bilmiyorum ama Türkiye’de çok kanallı döneme geçildiği dönemlerde ilkokula (o zaman ilkokuldu) gidenler “imece” diye bir kavramı öğrendiler. Aslında doğrusu imece usulü olan bu kelime; hep birlikte ortak bir şeyler yapmak anlamında öğrettiler. Özellikle de köylerden örnekler vererek olayın pekiştirmemizi sağladılar.

Kategoriler
BYTE

Bilgisayarla eğitim olur mu?

Bilgisayar işlerinden az da olsa anlıyorsanız etrafınızdaki komşu, arkadaş çevresi yeni bir bilgisayar almak istediğinde size mutlaka danışmışlardır: “Bizim oğlan artık 5’e geçti, bir bilgisayar şart oldu. Ne alalım abisi?” Böyle bir durumda siz de karşı soruyla, cevaplar vermeye çalışırsınız. Genellikle ilk sorulan soru da “bu bilgisayarla ne yapmak istiyorsun?” olur. Alıcı başlar saymaya ve araya “derste çalışacak abisi” diye bir cümle kullanır ama nerede ders çalışmak.

Günler ilerledikçe bilgisayar sahibi arkadaşın çocuğu başını oyundan kaldırmıyor, bilgisayarda ders çalışmak dışında her şey yapılıyor. Genel olarak bu durum hemen hemen herkesin başına mutlaka gelmiştir. Bu durumun iki nedeni olabilir: Birincisi, bilgisayar satın alan kişi, bilgisayarla birlikte istedikleri türde yazılımların da beraber geldiğini zannederler. İkincisi, bu tür yazılımların var olduğundan haberleri bile yoktur.