Elimde, çokluortam (multimedya) olarak tüm dosyalarım evimdeki 500 GB kapasitesindeki 3,5 inçlik diskimde depolanıyor. Bir de sürekli yanımda taşıdığım 2,5 inçlik 160 GB bir disk daha var. Henüz izlemediğim, izlemek için aday olan fimler ya da diziler bu 160 GB’lık disk içerisinde yer alıyor. İzledikten sonra ya da uzun bir zaman sonra bana lazım olacaksa o zaman büyük deponun yolunu tutuyor. CD ve DVD’ler kısa sürede bozuldukları için arşivlemek için tercih etmiyorum bile.
Arşivimdeki filmlerin hemen hemen hepsi DivX ya da Xvid ile kodlanmış. aralarında bazıları H.264… Favori filmlerim ise 720p ve/veya matruşka formatında…
Hal böyle olunca elimde aynı filmlerden 3-5 farklı kopya olduğu oluyor. Bir de bazı filmler var ki Türkçe dublajlı olarak arşivde yer alıyor. Özellikle çizgi animasyon filmlerin orijinal dillerinin dışında Türkçelerini de elimde tutuyorum.
İzlediğim filmleri ya da dizileri arşivimde tutmak hoşuma gidiyor. Aklıma bir filmden bir sahne geldiği zaman ya da soundtrack’in bir yeri dilime dolandığında anında ilgili sahneyi açıp bakabiliyorum. YouTube’da aramakta bir çözüm ama bunun yerine arşivden bulmak çok daha hızlı ve etkili oluyor.
Ancak bu dev arşiv gün gelecek ve bence hiçbir işe yaramayacak.
Çünkü şu anda bile cep telefonlarının hafıza kartları en az 1 GB kapasiteden başlıyor. Meraklı kullanıcılar telefon alır almaz bu kapasiteyi daha da artırıyorlar. Otomatik olarak filmleri de “cep”ten izliyorlar.
İlerleyen yıllarda bu tür film arşivlemek demode olacak. Çünkü online olarak eski, yeni tüm filmlere erişebileceğimizi düşünüyorum. Şu anda YouTube’da 10 dakikalık bir video klip yaklaşık 35 MB kapasiteye sahip. 1 Mbit’lik bağlantı ile hiçbir takılma olmadan rahatlıkla bu film izlenebiliyor.
Artan ve artacak olan internet bağlantı hızları otomatik olarak video sitelerini de etkileyecek. Nasıl ki bundan 10 sene önce çevirmeli ağ ile internetten video izlemek zor bir ihtimal gibi görünüyordu, belki de bundan 10 yıl sonra çok daha hızlı bir bağlantı ile YouTube videolarını değil Hollywood filmlerini internet üzerinde sıkıntısız bir şekilde izliyor olacağız.
Bu zamana gelince benim depolama diskim, bozulmazsa ya da çökmezse otomatik olarak yalan olacak. Belki de bütün bu arşivimdeki filmleri bilgisayarımdan değil cep telefonumdan izleyeceğim. Neler olacak hep beraber bekleyip göreceğiz.
“Arşivle arşivle nereye kadar?” için 2 yanıt
Selçuk Bey,
Arşiv yapmak bir hastalık. Hem de tedavisi hemen hemen olmayan bir hastalık.
YouTube üzerinden bişey izlemek hiç bir zaman keyifli olmuyor. Tamam, mevcut bağlantı şartlarına göre 320×240 görüntü ideal. Ama arşiv yapmanın ilerde demode olacağına katılmıyorum. En azından yurdumuz şartlarında bir 10 sene daha var.
Yani arşiv yapmak şekil değiştirebilir. Her nasıl eskiden VCD arşivi yapanlar DVD’ye yöneldi ise, şu aralar maddi durumu iyi olanlar BluRay’e yöneldi.
Teknolojiye paralel olarak kabuk değiştirebilir ama asla ölmez arşivcilik. 🙂
Ha, ben DivX/XviD veya MKV arşivliyorum orası ayrı. Ama 10 sene sonra Lost disizi bile heyecan vermez ki! Onu ben de anlamıyorum. Neden arşiv yapar ki insan! 🙂
Klasik olmuş filmlerin arşivlenmesi dışında lay lay lom dediğim filmleri izleyip sildiğim bile oluyor! Ama günümüz şartlarında bile en az 720p arşiv yapmak en mantıklı çözüm gibi.
Artan yaşam standartları ve kalite arayışı bizi buna sürüklüyor. Ya da en sonundan herkes evine 35 mm’lik sinema üssü kuracak 🙂
kesinlikle doğru söylüyorsunuz sinan bey… 720p günümüz şartlarında lüks bir format olarak göze çarpıyor. divx ya da xvid ile oluşturulan dizi ya da filmleri full hd bir tv’de izlemek sıkıntı yaratabiliyor.
ben de gelir geçer, tek izlemelik filmleri izleyip silmek taraftarayım. nasıl olsa bir daha izlemeyeceğim sonuçta…