Mac severler ve Mac kullanıcıları… Kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın bir şekilde Mac’e bulaşmış, ona gönül vermiş insanlardansınız demektir. Mac kullanıcıları halihazırda bir Mac’e sahip olup ekmeğini ya da bilgisayar kullanmanın keyfini bu cihazdan çıkaran insanlar. Mac severler ise henüz bir Mac ya da Apple ürününe sahip olmayıp Apple’ın yaptıklarını takip eden teknoloji meraklılarından oluşuyor.
Kendinizi hangi kategoriye koyarsanız koyun, teknoloji dünyasında yaşanan geçen ayki hareketliliği mutlaka duymuş ya da görmüşsünüzdür. ABD’de iki büyük organizasyon geçen ay çok ön plandaydı. Teknoloji haberleri sağlayan portal’lar bu organizasyonlarda duyurulan yeni ürünleri okuyucularına herkesten önce duyurmak için canla başla çalıştılar. ABD’deki iki fuardan ilki CES (Consumer Electronics Show / Tüketici Elektroniği Fuarı) bir diğeri ise uzunca zamandır beklediğimiz Macworld Expo idi. Teknoloji meraklıları bir yandan CES’te duyurulan yeni ürünleri takip ederken Mac kullanıcılarının ve Mac severlerin de bir gözü Macworld Expo’daydı.
Şimdi CES’ten bahsetmek istemiyorum. Ancak merak edenler olabilir düşüncesiyle özetlemek gerekirse; ileriki dönemlerde karşımıza çıkacak olan ve muhtemelen kullanacağımız ürünlerle burada görücüye çıktı. Özellikle LCD TV’lerin 2007’ye damgasını vuracağı fuara katılanların ve teknoloji editörlerinin ortak sözcükleriydi. Macworld Expo’da ise hareketlilik farklıydı. Steve Jobs’un ağzından çıkacak olan “one more thing…” (bir şey daha…) kelimeleri arkasından gelecek olan ürün için herkesin tahminleri farklıydı. Popüler olan ve internetteki dedikodu sitelerinde yer alan haberlere göre bu ürün yeni bir telefondu. İsminin iPhone olması çok da kesin olmasa da Apple marka bir cep telefonu her Mac severin gönlünden geçen, çıkması uzunca zamandır beklenen bir cihazdı. Steve Jobs o muhteşem sunumu başlayalı yaklaşık yarım saat geçmişti ki iPhone hakkında konuşmaya başladı. İlk görünüşte tam olarak bir telefon gibi durmasa da bu bir telefondu. iPod’un geniş ekranına sahip bir telefon. Bizim bildiğimiz telefonlarda tuşlar olurdu. Ya da bir kayar kapak altında tuşlarında yer alması bizim alıştığımız durum. Ancak Jobs’ın elindeki telefonda tuşlar görünmüyordu. Keynote’u izlemeye devam ettiğimizde ise tuşların dokunmatik ekran üzerinde yer aldığını gördük. İlk görüşte aşkı yaşadıktan sonra keynote’u izlemeye devam ettiğimizde ise ağzımızın suyu çok daha fazla akmaya başladı.
Beklenen sonunda olmuştu. Steve Jobs keynote’unda iPhone’u bizlere tanıştırdı. www.apple.com/iphone adresinden iPhone hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. http://getir.net/9xx adresinden ise Steve Jobs’un keynote’unun detaylarına erişebilirsiniz.
iPhone tanıtımı sonrası bizim ofiste de bir hareketlilik yaşanmadı değil. Aşırı PC’ci arkadaşlar ürünü görünce önce bir dudakları uçukladı. Hele ki Steve’in iPhone demosu sırasında yaptıklarından sonra bazıları “evet evet ben de istiyorum bunu” cümlelerini sarf ettiler ve bu sözler kayıtlara geçti. Tabii ürüne kulp takanlar da yok değildi. Kapasitesini beğenmeyenler vardı içimizde… Ancak hepimizin beğenmediği ortak nokta, dokunmatik ekrana sahip olmasından dolayı parmak izi meselesi idi. Özellikle iPod’larda sürekli karşılaştığımız bu durum, uğraşılması ve temizlenmesi zor bir durumdu. iPhone’da da bu şekilde olacaksa cihazları üzerine titreyen titiz kullanıcılar bu durumdan da oldukça şikayetçi olacaklar diye düşünmeye başladık. iPhone hakkında dergimizin ilerleyen sayfalarında bilgileri bulabileceksiniz. Önümüzdeki aylarda ise dergimizde incelemeleri yer alacağının müjdesini şimdiden verebiliriz.