Bilgisayar kullanıp, ben oyun oynamıyorum diyen kişi, çok iddialı olmayayım ama bence yalan söylüyordur. Hemen hemen herkes bir şekilde bilgisayarında oyun oynuyor. Her ne kadar oyun oynamadıklarını söyleseler de bazen farkında olmadan da oyun oynuyorlar.
Kalabalık bir ofiste çalışmam, oyun oynayan çalışan kitlesini gözlemleyebilmem için oldukça iyi bir yer oluyor. Çeşitli işler için şirkette katlar arasında gezerken, ister istemez gözüm çalışanların monitörlerine takılıyor. Çoğunda durum şu: bir web tarayıcı açık ve üzerinde bir Flash oyun. Kullandıkları makine ofis işi için uygun olduğundan dolayı bizim kadar şanslı değiller. Yeni nesil oyunları maalesef ki bu bilgisayarlarda oynayamıyorlar. Ama web üzerinden, neredeyse yükleme dahi gerektirmeyen Flash oyunlar yarısından fazlasının bilgisayarında açık durumda. Belki de şirket yöneticileri bu durumun farkındalar ve işi oyun oynamak olmayan bu çalışanlara iyi bileşenlere sahip bilgisayarı kasten vermiyorlar. Biliyorlar ki olayı abartıp Flash oyunları dışında yeni ne oyun varsa bilgisayarlarda yüklü olacak.
Acaba bu durum sadece bizim şirkete mi özel bir durum diye düşündüm. Ne de olsa yayıncılık şirketi bünyesinde onlarca derginin içerisinde bir de oyun dergisi vardı. Arkadaşlarımız bize mi özeniyorlar acaba diye düşünürken bu durumun sadece bize özel olmadığı anlamam çok uzun sürmedi. Bir özel şirkette Bilgi İşlem Müdürü olan arkadaşımla bir konuşmamız sırasında sohbete bu konu da haiz oldu ve sordum: “Şirket e-posta sunucunun trafiğini en çok ne yoruyor?” Aldığım cevap ilginçti. Yan masadaki arkadaşına internetten indirdiği videoyu yollayanlar birinci sırada. Video içeriği ise ahlaka mugayir tabii… Çoğu erotizm ve pornografi içerikli videolar.
Sıralamada ikinci sırada ise; Flash oyunlarının linkleri yer alıyor. Arkadaşım şirketin gelen ve giden trafiğini izlemede patronu tarafından tam yetkilendirildiği (!) için bu tür bilgilere rahatlıkla ulaşabiliyor. Sonuç olarak yeni çıkmış olan ya da yeni keşfedilmiş olan veyahutta şirket dışından birisinin e-postayla bu linki şirket çalışanı herhangi birisine göndermesi yeterli oluyor. Birden herkes birbirine bu sitenin linkini yolluyor ve işler unutulup herkes bu oyuna yumuluyor.
Siz de bir ofis içerisinde çalışıyorsanız etrafınızda olan bitene biraz daha fazla dikkatli bakarsanız bu türlü insanlardan olduğunu göreceksiniz.
Ofis dışında da bu tür insanlardan olduğunu göreceksiniz. İnternet kafe olarak geçen ama içeride yer alan 20-30 kişinin interneti kullanmanın dışında başka şeylerle ilgilendiğine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. İçerideki herkes oyun oynuyor. Ya hepsi beraber ya da arkadaş grupları kurarak kendileri oyun oynamayı tercih ediyorlar. Okulların kapanmasının ardından özellikle gençler bu tür yerleri hınca hınç dolduruyor. Evinde bilgisayarı ya da oyun konsolu olanların da bu tür yerlere gelmeleri oldukça ilginç bir durum. Tabii burada amaç beraber oynama, beraber eğlenme.
Sonuç olarak insanoğlu, bilgisayar sahibiyse bile, bir şekilde oyun oynuyor. Oynadığı oyunun türü ne olursa olsun bir şekilde oyun oynamak için vakit ayırıyor.