Her gün binlerce e-postayla boğuşmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor benim için. Bu gelen e-postalar arasından bana gerekli olan basın bültenleri, okuyucu e-postaları ve benzerlerini seçip çıkarmak için oldukça fazla vakit harcadığımı söyleyebilirim. Gelen postalar arasında spam olarak gelenleri hiç üşenmeden Outlook’umda “Spam” olarak işaretliyorum. Bu durumdan çok da memnun olduğumu söyleyemem ama nedense bu durumun yüzde yüz bir çözümü yok. Birileri bu spam postaları yok etmek için canla başla çalışıyorsa, bir başka grup da bu tür programlara yakalanmadan nasıl spam posta gönderileceği üzerinde çalışmalar yapıyor.
Spam posta gönderme işini amatörce yapanlara da oldukça fazla rastlıyorum. Dergiyi yayına hazırlama aşamasında genellikle e-posta trafiğim oldukça fazla olur. Geçen ay da durum yine böyleydi. Elinizde tuttuğunuz bu derginin hazırlık aşamasında ise amatörce gönderilmiş bir spam posta tüm mesaimi harcamama neden oldu. Sikayetvar.com sitesini bilmeyen yoktur herhalde. Firmalara olan şikayetler ya da sorunlar burada toplanıyor ve o firma ile ilgili bir durum ortaya çıkıveriyor. (www.sikayetvar.com adresinden konu ile ilgili çok daha fazla bilgi bulabilirsiniz.) Spam olarak gelen e-posta bu siteden gelmişti. Yeni bir dergileri çıkmış onu kamuoyuna, “farklı” bir yöntemle duyurmayı seçmişler. Hem de bir iki kere değil. En az 20-30 kez üst üste aynı e-postayı göndererek. Bu türlü bir tanıtımın “spam posta” olarak gelmesinin yanında, e-postanın geliş şekli de oldukça ilginçti. Sitenin ilgili birimi e-postayı gönderecekleri kişilerin e-posta adreslerini To: (Kime:) kısmına yazmışlardı. Spam postacılıkta bir numaralı kural, gönderilecek adreslerin Bcc: (Gizli:) alanına yazılmasıdır. Bu alana yazdığınız e-posta adresleri gönderdiğiniz kişiler tarafından görüntülen(e)mez. Ancak sikayetvar.com spam postasının “To” alanı sayfalarca e-posta adresi ile doluydu. Bu durum diğer spamcilere açıkça davetiye çıkarıyordu. Posta adreslerini kopyalayıp, herkes spam posta olarak ileti gönderimi yapabilir.
İşin ilginç tarafı ise sonradan yaşananlardı. Birden posta kutum, ilgili sitenin posta listesinde yer alan kişilerin e-postaları ile doldu. Bu listede olan kişiler şikayetlerini ilgili firmaya değil de kendi gibi mağdur olan diğer kişilere göndermişlerdi. Gelen mesajlar ise çok daha ilginçti: “Lütfen bu e-postayı ‘tümünü yanıtla’ yaparak yanıtlamayın”. Ve maalesef ki bu e-posta da herkese gelmişti.
Spam postanın yanıt postaları dışında bir de bu işten yararlanmak isteyenler de ortaya çıkınca iş, farklı bir boyuta taşındı. Google gruplarında bu spam postanın kurbanlarından oluşan bir grup kuruldu. Tabii davet mektubu üyelerin hepsine gönderildi. Bazı üyeler gruba katılmayı onayladı, bazıları ise onaylamadı. Gruba katılma postası geldikten 24 saat geçmeden üye sayısı 70’e yaklaşmış olduğunu görünce, kimsenin bu türlü spam postalardan sıkılmadığını, hatta sonucunda oluşan birlik ve beraberliğe canla başla katıldığını görünce hayretlerim bir kez daha arttı.
Grup içerisindeki postalar ise ayrı bir konu. Artık onu da başka bir yazıda anlatırım…